24 Aralık 2007 Pazartesi

Stanislaw Von Chlebowski: Etkileşim


Stanislaw von Chlebowski, 1835 yılında Polonya'da doğmuştur. Ancak şehir olarak nerede doğduğuna dair iki farklı görüş bulunmaktadır. Tadeusz Majda'ya göre (2000:176), Polonya'nın güney-doğusundaki bir sınır kasabası olan Podolia'da; Lynne Thornton'a (1994:48) göre ise Pohutynce'de doğduğu belirtilmektedir. Varlıklı bir aileden gelen Chlebowski, 1853 yılına dek Odessa'da Jimnastik salonunda ikinci eğitimini tamamlamış aynı zamanda burada çizim dersleri almıştır (Majda 2000:176). 1853-1859 yılları arasında St. Petersburg'taki Güzel Sanatlar Akademisi'nde okumuş, burada yaptığı resimleriyle Petersburg Güzel Sanatlar Akademisi tarafından gümüş ve altın madalya ile ödüllendirilmiştir (Anonim 1999:417, Majda 2000:176). 1859 yılından önce Münih'e, daha sonra Paris'e gitmiştir. Aynı yıl, Jean-Leon Gerome "Ecole des Beaux-Arts" adlı atölyesine girmiş ve eğitim almıştır .Burada birkaç sanatçıyla birlikte İspanya'ya ve İtalya'ya geziler yapmıştır (Majda 2000:176).


Sanatçının İstanbul’a nasıl geldiği hakkında iki farklı görüş bulunmaktadır. Bunlardan ilki Abdülaziz'in daveti üzerine; ikincisi ise dönemin önemli isimlerinden olan Fuat Paşa'nın dikkatini çekmiş olup, onun önerisi üzerine saraydan davet alarak İstanbul'a gelmiş olduğudur.sanatçının İstanbul’da kaldığı sürede (1864-1876), saray için, sipariş üzerine, pekçok resim yaptığı bilinmektedir (Majda 2000:176). İstanbul'da bulunduğu oniki yıl boyunca çeşitli konularda resimler yapan Chlebowski'ye, Dolmabahçe Sarayı'nın bir odası atölye olarak tahsis edilmiş (Toros 1997:102; Majda 2000:177), kendisinin yaptığı her resim için de saraydan 5000 kuruş talep ettiği Dolmabahçe Saray Arşivlerinde kayıtlıdır (D.2413, s.269 11 Mart 1292/1875). Ayrıca Türkiye'de bulunduğu son yıllar içinde, 1870'te Beylerbeyi Sarayı için yaptığı tarihi dörtlü kompozisyon için 3. sınıf mecidi nişanı aldığı bilinmektedir (Anonim 1999:417)Bu dönemde İstanbul'da bulunan pekçok Batılı ressam gibi Chlebowski de Beyoğlu'nda oturmuş (Sinemoğlu 1995:215), bu dönemde Avrupa'ya seyahatler yapmış, kış aylarını ise Kahire'de geçirdiği araştırmalar sonunda tespit edilmiştir (Anonim 1999:176).
İstanbul'dan 1876'da ayrıldıktan sonra gittiği Paris'te bir atölye açmış (Anonim 1999:176) ve 1878, 1879 tarihlerinde yapılan Paris Salon Sergilerine katılmıştır. Sanatçı 1881'de Polonya'ya geri dönmüş ve 1884'te Poznan yakınlarındaki Kowanowka'da ölene kadar sanat hayatına devam etmiştir (Anonim 1999:417).
Stanislaw von Chlebowski (1835-1884), 49 yıllık hayatı boyunca, 1859'da gittiği Paris'te Jean-Leon Gerome Atölyesi'nde başladığı sanatında, çeşitli konularda pekçok eser vermiştir. 1864'ten 1876'ya kadar saray ressamlığı yapan sanatçı, savaş konulu resimlerinin yanısıra, portre ve İstanbul günlük hayatını konu alan resimler de yapmıştır.


Kısaca hayatından bahsettiğimiz Polonyalı sanatçı Stanislaw von Chlebowski’nin sanatsal üslubunu ikiye ayırarak incelemek gerekmektedir. Bu iki dönemin ilki, 1864-1876 yılları arasında oniki yıllık zamanı kapsayan İstanbul Dönemi; ikincisi ise 1876-1884 yılları arasında İstanbul’dan ayrılıp Avrupa’ya oradan da 1881’de gittiği ve 1884’te Poznan’da ölene kadar yaşadığı Polonya Dönemi’dir. Oryantalizme bağlı kalan sanatçı bu iki dönemde de savaş, günlük hayattan kesitler, portreler gibi konu çeşitlilğini üslubunda değişiklik yapmadan ele almıştır. Resimlerinde konu çeşitliliği görülse de “tarihsel konu merakı” esastır. Bu belgeleyici tavır kendini, kıyafetlerdeki ve aksesuarlardaki detaylarla ya da mekansal önem taşıyan yerlerin betimlenmesiyle belli etmektedir. Chlebowski'nin hayatıyla paralel giden sanatının iki döneminde, farklılaşan bakış açısını şekillendiren, kendisiyle çağdaş üç önemli kişi saptanmıştır. Bunlar; Paris'te atölyesinde eğitim aldığı Jean-Leon Gerome; aynı yıllarda Gerome atölyesinde eğitim almış olan ve Chlebowski'nin saray ressamlığı döneminde, sarayda yabancı elçilerin protokol işlerinde görevlendirilen Osmanlı ressamı Osman Hamdi Bey; görsel sanatlara olan ilgisi tartışmasız kabul edilen ve eskileriyle bu eğilimi adeta somutlaştıran dönemin padişahı Sultan Abdülaziz'dir.

Bu açıdan sanatçının İstanbul Dönemi'ndeki savaş konulu resimlerinde görülen üslup özellikleri olarak, renk seçimi ve detaycılığında, hiç şüphesiz, 1859-1864 tarihleri arasındaki Jean-Leon Gerome Atölyesinde aldığı resim eğitiminin etkisini taşımaktadır. Ancak resimsel kompozisyonun kurgulanışı, figür dinamizmi, mimari ve gökyüzünün betimlenmesi açısından resimsel
etkileşimin sahibi hiç şüphesiz Sultan Abdülaziz'dir.

Nitekim sanatçıyı saraya davet eden dönemin Osmanlı Padişahı Sultan Abdülaziz’dir. Abdülaziz kısa süren saltanatlık döneminde sanata olan ilgisiyle tanınmış, resim sanatına olan ilgisinide yaptığı eskizlerle kanıtlamıştır. Chlebowski'nin savaş konulu resimlerinde Türk tarihini yücelten sahnelerin seçilmiş olduğu görülmektedir. Bu resimlerde figürlerin hareketleri ve kompozisyon düzenlemesi hep birbirinin tekrarı şeklinde olup, benzerdir. Yatay düzlemde ilerleyen hareketlilikte, mimari tasvirin bulunması doğa betimlenmesi resim içinde kurgulanış açısından benzerdir. Aynı şekilde Sultan Abdülaziz’in yapmış olduğu eskizlerle karşılaştırıldığında, kompozisyon kurgusu bakımından, sanatçının resimleriyle benzerlik gösterdiği görülmektedir.

Ressam Chlebowski’nin sanatında etkilendiği üç kişiden ikincisi Osman Hamdi Bey’dir. Sanatçının İstanbul Dönemi’ne ait resimlerinde bu etkiyi görmek mümkündür. Bilindiği üzere, Türk resminin önemli isimlerinden olan Osman Hamdi Bey, ressam ve yönetici kimliğiyle ilklere imza atmış bir insandır. Osman Hamdi Bey resimlerinde, Oryantalizm mantığına, Batılı gözüyle ters düşmektedir. Sanatçı resimlerinde mekan ve figürler, fantastik bir serapmış gibi ya da bir ideolojiyi yüceltmek için diğerini yermek gibi bir düşünceye saplanmamıştır. Aksine onun resimlerinde, akılcı, tartışmacı ve araştırmacı bir bakış açısı vardır. Bilime ve gözleme dayalı resimlerinde Doğu, adeta dimdik ayakta durmaktadır. (Aksüğür 1984:8-9).
İki sanatçı arasında tanışıklık, Gerome Atölyesi'nde, Chlebowski'nin (1859-1864) ve Osman Hamdi Bey'in (1857-1869) aynı dönemde bulunması ile başlamış olduğu ve daha sonra sanatçının
İstanbul'a gelişiyle birlikte (1864-1876), yine aynı dönemde sarayda bulunan (1871-1875) Osman Hamdi Bey'in sanatı arasında bir etkileşim olduğu düşünülmektedir. Bu resimlerden ilki, Chlebowski'nin İstanbul günlük hayat konulu resimlerinden "Cami Bekçisi" ile Osman Hamdi Bey'in "Cami'den çıkan Sultan" adlı resimlerdir. Her iki resimde mimari tasvir dikkat çekici bir şekilde benzerlik göstermektedir. Seçilen resimlerden bir diğeri ise; Chlebowski'nin "Şeh Şamil'in Portresi" ile Osman Hamdi Bey'in "Konstantinoğlu" adlı eskiz çalışmasıdır. İki resimde de figür verilişinde benzerlik dikkat çekicidir. Bu benzerlikler; sarık, sakal, bıyık, bakışlar ve ifadede toplanır.
Chlebowski'nin İstanbul Dönemi kapsamında, resimlerinde konu seçimi açısından Oryantalist bir ruh taşıdığı görülmektedir. Ancak, bunun şekillenişinde bakış açısı, Batılı anlamda Oryantalist bir ruh taşımamaktadır. Abdülaziz ve Osman Hamdi Bey'in etkilerinin görüldüğü bu dönemde, Doğu yüceltilerek verilmiştir.

Sanatçı, 1876 yılında İstanbul'dan ayrılıp Polonya'ya dönmüştür. Bu arada Paris'e gitmiş ve oradan sonra 1879 tarihinden itibaren ölene dek Polonya'da sanat hayatına devam etmiştir. Polonya Dönemi olarak adlandırdığımız bu süreçte yaptığı resimlerde Batılı anlamda bir Oryantalist bakış açısı görülmektedir. Bunu sağlayan üçüncü kişinin Jean-Leon Gerome olduğu düşünülmektedir. Fransız Oryantalistlerin en tanınmışlarından olan sanatçı, İpek Aksüğür (1984:12-13) tarafından aktarılan Linda Nochlin'in görüşlerinde belirttiği üzere, oryantalist bakış açısına en iyi uyan kişidir. Bu da sömürgecilik bilincinin baskınlığı ve hükmetme politikasının, kadın erkek bağlamında, erkek hegamonyasının tasdiklenmesi niteliğindedir. Resimlerindeki kompozisyonlarda figürler durağan olsalar da, bu mantığın gözle görünür bir kanıtı gibidir. Resimlerinde tarih ve zaman donmuştur. Mekan sanki bir tiyatro dekorunu andırmaktadır. Öyleki figür olsun mekandaki mimari dekor olsun incelikle işlenmiş detaylarla zenginleştirilmiştir.

Chlebowski'nin "II. Mehmet'in İstanbul'un Fethi" adlı eskiz çalışması ve bitirilmemiş detay resimlerinde ayrıntıların verilişi ve figürlerdeki hareketlilik, sanatçının üslubudur ve hiçbir değişiklik görülmez. Burada dikkat edilmesi gereken ön düzlemdir ve ön düzlem bize Osmanlı katliamını anlatır. İkinci resim, "Viyana Savaşı" adlı yağlıboya tablosudur. Burada da bir savaş sahnesi görülmektedir. Ancak bozguna uğratılan taraf olarak Osmanlı Ordusu seçilmiştir.
Üçüncüsü ise "İstanbul'da Esir Satışı" adlı resimdir. Burada da mistik doğu mimarisi ve doğuyu yansıtan renkler kullanılmışsa da Osmanlı zenginine satılmak istenen çırılçıplak bir kadın esirin ön düzleme yerleştirilip merkezde konumlandırılmasıdır. Burada Gerome'un resimlerinde gördüğümüz gibi tarih ve zaman donmuştur. Mekan sanki bir tiyatro sahnesini anımsatır ancak en önemlisi Batılı oryantalist mantığının yani erkek hegamonyasının vurgulu bir şekilde betimlenmiş olmasıdır.

Tüm bu karşılaştırma ve değerlendirme sonucunda görülmüştür ki, daha önceden de belirtildiği gibi Sultan Abdülaziz, Osman Hamdi Bey ve Jean-Leon Gerome, ressam Chlebowski'nin Oryantalist bakış açısını etkileyerek sanatına yön vermişlerdir. Bu yön veriş, sanatçının İstanbul ve Polonya olarak ikiye ayırarak incelemeye çalıştığımız dönemlerinde ele aldığı resimlerindeki kurgulanış mantığını da açığa çıkarmaktadır.




AKSÜĞÜR, İpek. "Osman Hamdi'ye Çağının Zihniyeti ve Estetik Değerleri Açısından Eleştirel Bir Bakış." Yeni Boyut, 21:6-15, 1984.

ANONİM. Savaş ve Barış: 15-19. Yüzyıl Osmanlı-Lehistan İlişkileri. İstanbul: Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü, 1999.

CEZAR, Mustafa. XIX. Yüzyıl Beyoğlusu. İstanbul: Ak Yayınları Kültür ve Sanat Kitapları: 55. 1995 Sanatta Batı'ya Açılış ve Osman Hamdi I, II. İstanbul: Erol Kerim Aksoy Kültür, Eğitim Yayınları, 1991.

GERMANER, S. ve Z. İNANKUR. Oryantalistlerin İstanbul’u, İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2002.

KIVANÇ, A. Esra. Polonyalı Sanatçı Chlebowski'nin Türkiye Konulu Resimler (yayınlanmamış bitirme tezi), Ankara: Hacettepe Üniversitesi, 2000.

MAJDA, Tadeusz. "Avrupa Resim Geleneği ve Türk Beğenisi: Sultan Abdülaziz'in Saray Ressamı Stanislaw Chlebowski". Uluslararası "Sanatta Etkileşim" Sempozyumu Hacettepe Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Sanat Tarihi Bölümü, Ankara, Türkiye 25-27 Kasım 1998, Bildiriler: 176-181. Ankara: Türkiye İş Bankası Yayınları, 2000.

ÖNER, Sema. "Geçmişten Günümüze Önemli Bir Birikim MİLLİ SARAYLAR KOLEKSİYONU" Millî Saraylar, 1:87-96. Ankara: Türkiye Büyük Millet Meclisi Basımevi, 1987.

RENDA, Günsel. Batılılaşma Dönemi Türk Resim Sanatı. Ankara: Hacettepe Üniversitesi Yayınları, 1977.

RENDA, Günsel. "Portrenin Son Yüzyılı." Padişahın Portresi (Tesavir-i Al-i Osman): 442-543.İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2000.

SİNEMOĞLU, Nermin. "Askerî Müzede Bulunan Resim Koleksiyonu" 9. Milletlerarası Türk Sanatı Kongresi, Bildiriler, III. Cilt (23-27 Eylül): 213-220 Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınlar, 1995.

THORNTON, Lynne. The Orientalists Painters-Travellers 1828-1908 Paris: Acr Edition, 1994.

TOROS, Taha. "Dünyanın Dört Bucağında Tabloları Bulunan (Türk Uyruklu) Prof. Kasimir Rubolowski. Antik Dekor, 42:102-108, 1997.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Gerçekten güzel bir çalışma olmuş.Bizi bizden daha iyi araştıran ve tanıyan Avrupayı görüyoruz yine.Bu değerli çalşmadan dolayı tebrik eder yenilerini beklerim.